Reklamınızın Suratı Sirke Satmasın
Malumunuzdur, iletişim halinde olduğunuz bir insanın, tebessüm edeni makbuldür. Kimse suratı sirke satan biriyle, allame de olsa uzun süre sohbet etmek istemez.
İşte insanın insanla ilişkisi gibi, reklamın da insanla ilişkisi vardır. Hep söylüyoruz; reklamdaki temel unsur, tüketicinin satın alma güdüsünü tetiklemektir. Görseli, metni, konsepti sevimsiz olan bir reklam asla müşteriye ulaşmaz.
Reklamcılığımın ilk yıllarıydı (1997-98), toptancılık yapan bir firmamı ziyarete gitmiştim, sıranın bana gelmesini beklerken, toptan satışını yaptıkları bir sirkenin fabrika sahibiyle, ‘sirkenin fotoğrafı şöyle mi olsa, bu açıdan mı olsa, 3-5’i bir arada mı olsa, perspektif mi yapsak’ diye konuşmalarına şahit oldum. Telefon konuşması bittikten sonra, gençliğin verdiği özgüvenle ‘ben de bir fikir verebilir miyim?’ dedim. Yanına gelmiş tıfıl bir delikanlıdan alınacak ne gibi bir fikir olabilirdi ki? Gülerek, ‘tabi tabi söyle bakalım’ dedi.
‘Öncelikle, bir sirkenin kendi başına görselinin olması insanlarda hiçbir lezzet etkisi bırakmaz, sirke kendi başına tüketilen bir şey değildir çünkü, tamamlayandır. Salatanın, zeytinin, turşunun vs. tamamlayanıdır.Eğer görsellerde bunları kullanıp, yanına sirkenizin görselini koyarsanız, insan psikolojisi lezzete odaklanıp, sirkenin tamamlayan unsur olduğunu zihnine yerleştirecektir’ dedim.Hemen, telefona davranıp fabrika sahibini aradı söylediklerimi aktardı. Yaşım kadar yöneticilik yapmış ürün müdürlerini fırçalamış.
Şimdi neden bu başlığı seçtiğim anlaşılmıştır sanırım. Reklamda önemli olan, ürününüzün kocaman görseli olması, onlarca metin olması değil, müşteriyle ilişki kuracak bir konsepte sahip olmasıdır.