Bayram İçin SMS ve Reklam!
Ramazan Bayramı yaklaştıkça televizyonlarda, anneli-kızlı, babalı-oğullu, sevgilili, dedeli-torunlu,neneli-torunlu, uzatmayayım buram buram duygusallık, akrabalık, gelenek dolu reklamlar dönmeye başladı. Şeker reklamları çoğunlukta olmakla birlikte, hemen her sektörün reklamı var bunlar içinde.Bu değerlerin hiç olmazsa bayramda hatırlanmasına sevinelim mi? Yoksa, tüketime döndürülme oranı çok yüksek bu duyguların, kapitalist sistemin dişlerinin arasında öğütülmesine üzülelim mi?
Bilemedim!
Belki çeyrek asırdır, bayram reklamlarının aynı senaryoların çevresinde dolanıp duruyor olmasını,hem meslektaşlarımın üretim sıkıntısı olarak görüyorum (ki ben de çok zaman bu çaresizliği yaşıyorum), hem de modern dünyanın onca taarruzuna rağmen bu değerlerin hala bir şekilde ayakta durması olarak görüyorum.
‘Ramazan Bayramı’ dediğimde alerjik reaksiyon gösteren tanıdıklarımın şunu bilmesini isterim. Ramazan Bayramı, bir ibadet, arınma, olgunlaşma ayının sonunda gelen bir bayram olduğu için bu isimle kullanıyorum. Sabaha kadar bana tarih dersi verseler de, bu bayramın adı benim için odur. Başka birileri de çocuklara sabaha kadar dini gerekçeler anlatsa bu bayramın adı çocuklar için ‘Şeker Bayramıdır’. Bir bayramın isminin ne olması gerektiğine dair saçma bir tartışma olamaz. Bayramı yaşa; çocuk sevindir, yaşlı sevindir, yetim sevindir, yoksul sevindir, dul sevindir, gördüğün her mülteciye tiksinerek bakma örneğin, akraba ziyaret et, anne babanı ziyaret et, yüzlerce el öp vs. ama bunları konuşmanın ne önemi var değil mi? Yaz ayındayız, çalışmaktan yoruluyoruz, hazır tatil yaza gelmişken, eğlenip keyfini çıkarmayalım mı değil mi ama?
Gelelim sosyal medyadan ya da sms ile bayram kutlamaya! Google Hazretlerine, ‘en güzel Ramazan Bayramı kutlamaları’ yaz, dizilsin milyonlarca seçenek, kopyala yapıştır yap oldu bitti. Konuştuğum hemen herkes bunun yapmacıklığın da hem fikir ama, her bayramda özel günde sms kutusu, rutin kutlama mesajlarıyla doluyor. Eee herkes rahatsızsa bu yapmacıklıktan, bu ne peki? ‘Dengeler’ dediğinizi duyar gibiyim.
Bir diğer usul sorunu da; bir siyasinin, meşhurun, görece meşhurun ya da kendini bir şey sananların, üç beş cümlelik ‘Tüm halkımızın, müşterimizin, arkadaşlarımızın, dostlarımızın vs. Ramazan Bayramını kutlarım ’ mesajları ya da görselleri. Bu ne yukardanlıktır.
Eleştirdiğim hiçbir konudan kendimi azade etmeden, tanımadığım, tanışamadığım kıymetli insanların Ramazan Bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim. Tanıdığım, sevdiğim insanlarla ya yüz yüze, ya da telefonla sesini duyarak yetişebildiğim kadar bayramlaşacağım inşallah.
Yoksa bu kadar yazının ne kıymeti olur değil mi?…