Tesettür Reklamları
Başlığı okur okumaz, beni fırça yağmuruna tutacak ablalarıma ‘sıradanlaşma’ kelimesini nötr anlamda değil olumsuz anlamda kullandığımı ve dolayısıyla ‘normalleşme’ eş anlamıyla kullanmadığımı belirtmek isterim(şimdi fırça serbest).
Tesettür modası diye bir şeyin icat edilip, zaman zaman zarif ve fakat çoğu zaman tesettüre aykırı ve komik kıyafetler tasarlandı. Tesettür moda dergileri, defileleri vs. gözümüzün içine içine girecek kadar çoğaldı. Bir erkek olarak bu konuda yazı yazmanın nasıl mayınlı bir tarla olduğunun farkındayım. Hemen itiraf edeyim biz erkekler, kadınlarımızdan bir asır önce tesettürü terk ettik.
‘Tesettürlü kadın eve mi kapansın?, çuval mı giysin?, bir zevki olmasın mı?’ vs. kabilinden soruları duyar gibiyim. Elbette bu sorulara cevabım kadınlarla aynı. Ama, bir denge tutturamaz mıyız?; neredeyse bütün vücut hatlarını ortaya çıkaracak kadar dar elbiseler giyen, boyacı küpüne batmış gibi makyaj yapan, tenini gösterecek kadar ince kıyafetler tercih eden kadınlara ‘tesettürlü’ diyebilecek miyiz?
Emine Şenlikoğlu’nun, bir programdaki tesettürlü sunucunun kıyafetine ‘senin tesettürün dandik mesela…’ dediği gün bu yazıyı yazmaktan vazgeçmiştim ki;
şimdilerde tesettürlü genç bir kadın şarkı eşliğinde, kıvrak dans hareketleriyle bir tesettür satış sitesinin reklam filminde oynuyor. Şarkının sözleri(metni), seçilen ürünler vs.çok başarılı. Ama, Allah aşkına söyleyin, hoppidi hoppidi bir reklam filmiyle mi anlatılacaktı tesettür giyim?
Bu meselenin bir klası, geleneği, kuralları, çekilmiş binlerce tasası ve ödenmiş ve hala ödenen milyonlarca bedeli var; biraz daha hassasiyet…